Kültür yolları nereye çıkar?
Bu festivale katılan sanatçıların çoğu ya da dışardan bakanlar “Kültür Bakanlığı bizim vergilerimizle zorunlu olduğu hizmetleri yerine getiriyor, ne var bunda?” diyebilirler. Bu çok masumca ya da bilinçsizce bir yaklaşım. Toplum mühendisliğinin neoliberal uzantısı olarak AKP’nin devleti yapması gerekeni yapıyor. Toplumun %85’inin yoksullukta eşitlendirildiği %15’luk kesimin şatafat içinde yaşadığı bir ülkede ekonomiden sağlığa, eğitimden, barınmaya halka karşı siyasi baskılarla iktidarını kurmuş bir iktidarın kültür ve sanat alanında bu kadar sevimli ve hakça davranması mümkün mü? Değil tabii ki. Kültür yolu festivallerinin çıktığı yollarda görüntüyü kurtarma çabalarıdır.
Sosyal medyada bir arkadaş düşüncelerini şöyle özetlemiş:
“Salgado da olsa!
Evet Salgado da olsa, kültür denilen kavramın yok edildiği, eğitimin yerle bir edilip, çarpık bir din temeline dayandırılmak istendiği, kültürün turizmin yanında üvey evlat muamelesi gördüğü bir düşüncenin varlığı ile buluşamam. Kültür yolu adı altında art niyetli düşüncelerini evrensel kavramlarla harmanlayıp, bizlere yedirmeye çalışan bir kurnazlığın esiri olamam. Yıllardır takip ettiğim 212 fotoğraf festivali de olsa bu düşüncenin içine dahil olduğu için yolumu birleştiremem. (Kendileri de biliyorlar bu yolun yol olmadığını, afişlerini bile bir kültür yollu, bir de yolsuz hazırlamışlar.) Velhasıl dostlar, bu yolun ardında olmasalar da yanından geçenlere de bir şey diyemem.”
Demokrasi mücadelesiyle buluşmayan hiçbir kültürel ve sanatsal etkinlik topluma değil, iktidarın çıkarına yontmak olur.
Özcan Yaman Evrensel